7 Ocak 2018 Pazar

Az Bilinen Bir Kahraman: Müşir Deli Fuad Paşa



Köklü bir tarihe sahip olmak son derece güzel bir zenginlikken bazı dezavantajları da beraberinde getiriyor. Örneğin bizimki gibi gayet derinlikli bir tarihe sahip milletler için, tarihi genel hatlarıyla kavramak bile ciddi bir işken, hayatî roller üstlenmiş mühim karakterlerin tamamını da bilmek veya hatırlamak her zaman mümkün olmuyor. Müşir Deli Fuad Paşa da bu mühim karakterlerden birisidir. 


Çerkes asıllı olan Fuad Paşa, 1835 yılında babası Müşir Hasan Paşa'nın görevli olduğu Kahire'de doğdu. Fuad Paşa, çocukluğunda bir dönem İstanbul'da bulundu ve eğitim gördü, ardından Mısır'daki Abbasiye Mektebi'nde eğitimine devam etti ve sonra da burada hoca oldu. Daha sonra 1872 yılında, İstanbul'da Dâr-ı Şûra-yı Askerî bünyesinde çalışırken aşiret isyanlarını bastırmak maksadıyla albay rütbesiyle Kerkük'e gönderildi. 1876'da Karadağ savaşlarındaki başarıları sebebiyle Tuna ordusunda tümgeneral olarak görev aldı. Halk arasında 93 Harbi olarak bilinen 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Elena'da Rusları bozguna uğratarak müşir (mareşal) unvanını kazandı. Bu bozgun Plevne kuşatmasını kaldırmaya yetmese de, Çarlık ordusuna ağır bir darbe vurarak, bazı önemli teçhizatları ele geçirmeye yaradı. Buradan itibaren sırasıyla padişah (II. Abdülhamid) yaverliği yaptı ve sonrasında 1894 itibariyle Avusturya ve Rusya'da elçi olarak bulundu. Padişah dahil lafını kimseden esirgemediği için "deli" lakabını aldı. 1902'de padişaha karşı bir faaliyet içinde olduğu iddiasıyla evini basan Fehim Paşa ve beraberindekilerle çatıştı, rütbeleri sökülerek Şam'a sürüldü. Sadrazam olan damadı Salih Hulûsi Paşa da bu olayın etkisiyle görevden alınarak önce Diyarbakır'a sonrasında Sivas'a sürüldü. 1908 yılına gelindiğinde II. Meşrutiyet'in ilân edilmesiyle sürgün hayatı bitti ve İstanbul'a döndü, Âyan meclisine katıldı, Hürriyet ve İtilaf Fırkası'nın kurucularından oldu, fırkanın reisliğinden Damat Ferit'in çekilmesiyle başa geçti, kısa bir süre sonra fırkadan ayrıldı. 1912 yılında Balkan Harbi patlak verdiğinde Sazlıdere'de bir savunma hattı kurdu. Sonraki yıllarda ilerlemiş yaşına rağmen Millî Mücadele'yi destekledi. İstanbul'da, Ankara lehine faaliyet yürüttü. Sivas Kongresi sonrasında Damat Ferit hükûmetinin düşürülmesinde önemli rol oynadı. Ayrıca Paşa'nın iki oğlunun Balkan Harbi'nde, bir oğlunun Çanakkale Cephesi'nde şehit olduğu da bilinmektedir. Müşir Deli Fuad Paşa 1931 yılına gelindiğinde 96 yaşında İstanbul'da hayata gözlerini yumdu. İşte adına müstakil olarak yayınlanmış bir esere rastlayamadığım bu tılsımlı ve asil adamın pek çok farklı yerde son derece sınırlı olarak bahsedilmiş biyografisi kısaca bu şekildedir.



Kurtuluş Savaşı döneminde, İngilizlerin hem tampon bölge oluşturma, hem de kontrolü sürekli hale getirebilme bağlamında Batı Anadolu'da oluşturmak istedikleri özerk Çerkes devleti için toplanan ayrılıkçı kongreye karşılık, Mareşal Fuad Paşa'nın da bir kongre topladığı ve Mustafa Kemal'e, Ankara'ya bağlılıklarını bildirdikleri de bilinmektedir. Fuad Paşa'nın bu gibi kahraman tutum ve davranışları, Çerkeslerin yakın tarihteki varlıklarının Anzavur Ahmed ve Çerkes Ethem arasına veya "Ethem hain miydi?" bahsine sıkıştırılmaması açısından da ayrıca önemlidir.

Yararlandığım bağlantılar;

http://www.islamansiklopedisi.info/dia/pdf/c18/c180305.pdf
https://www.aydinlik.com.tr/deli-fuat-pasa-yi-taniyor-musunuz-dogu-perincek-kose-yazilari-eylul-2017
http://tarihtenanekdotlar.blogspot.com.tr/2014/06/501-ilginc-bir-osmanli-pasasi-deli-fuat.html
http://www.biyografya.com/biyografi/1379
http://tilahan.org/bu-oyun-o-eski-oyun/
https://www.jinepsgazetesi.com/makale/basinda-izmir-cerkes-kongresi-1283

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder