4 Şubat 2017 Cumartesi

Yazmak ama neden?

Daha temelde incelendiğinde, düşünmek ve fikir üretmek asıl meseledir. Bunu da tetikleyecek en önemli iki unsur gözlem yapmak ve daha önce yapılmış her türlü gözlemi incelemek yani bir anlamda okumaktır. Yazmak daha çok kişinin çıkarımlarını harf denen sembollerle kalıcı hale getirmesidir. Bu "yazmak" işinin güzel de bir tarihçesi var, belki bir gün ayrı bir başlık altında şu anda yazmakta olduğum yazının anafikriyle de harmanlayarak ele alabilirim. Neyse..

Her anlamda gelişim okuyarak mümkün malum. E okumak için de önce yazmak gerekiyor. Bu sebepledir ki yazmak önemli. Ayrıca yazmak, bize zamanla kendi düşüncemizin evrimini izlemeyi mümkün kılıyor, kısa vadede ise tüm o zihinsel karmaşayı; tablolar, skalalar, paragraflar şeklinde somutlaştırarak bizlere müthiş bir kolaylık sağlıyor. Somutlaşan düşüncelerimiz de takdir edersiniz ki o soyut karmaşadan çok daha kolay ele alınır bir halde olduğundan, etkileşimde olduğumuz insanlarla paylaşımda bulunarak bir düşünce sentezi yapmamızı daha imkanlı kılıyor. "Bu düşünce sentezi ne işe yarayacak?" diyeniniz varsa da şimdiden söyleyeyim, çok işimize yarayacak. Birçok amatör araştırmamın ve okumalarımın özetlerini, düşüncelerimi burada paylaşacağım. Bu paylaşımlar burayı takip edenleri farklı konularda bilgilendirirken, yine aynı takipçilerin bir kısmı paylaşımlardaki eksiklikleri ve belki de yanlışlıkları bana bildireceğinden sonuç olarak ortaya güzel bir etkileşim çıkacak diye düşünüyorum.



Her daim gerçeklerin üzerinden gitmekte yarar var. En sevdiğim laflardan birisidir mesela "uzayda yaşamıyoruz." evet belki teknik anlamda biraz tartışmaya açık bir ifade olabilir ama kesinlikle günlük hayatta çok şey ifade eden bir söz öbeğidir. Yani daha açık ifade etmek gerekirse şu an ABD başkanının bir basın açıklaması aklı başında olan herkesi alakadar etmelidir, çünkü günümüzde kötüye giden uluslararası ilişkiler çok da karamsar olmayan bir bakışla III. Dünya Savaşı'nı işaret edebilmektedir. Yine aynı şekilde, ülkemizde de bölgemizde de siyasi liderlerin açıklamaları-hareketleri çok önemlidir ve bu "siyasetle ilgilenmemek"le falan açıklanabilecek bir durum değildir. İlginç bir eğilim gelişti insanlar arasında "apolitik olmak" adı altında, kendisinin ve çevresindekilerinin hayatını doğrudan ilgilendiren olgulara karşı kayıtsız olmak matah bir şeymiş gibi gösteriliyor. Tabi bu bayat umursamazlığın altında gereksiz çatışmadan kaçınmak ve kafa yormamak var bu çok açık, hem apolitizm denilen şeyin de böyle bir ilgisizlik olması da mümkün değil. Apolitizm olsa olsa politik olmama durumudur. Yani kişi mevcut bilgisini, donanımını sürekli olarak bir tarafgirliğe hibe etmiyor, en azından bu görüşünü kendisine saklıyordur. Dünyadan habersiz değildir yani..

Diğer bir soru da "neden blog yazmak?" olabilir. Önce blogun ne olduğuna bir bakmak gerekir. Blog; web-log ifadesinden türemiş bir sözcüktür. İnternet günlüğü, yazımı gibi bir anlam ifade edebilir. Blogger da bu durumda blog yazan kişidir. Burada bazılarının yaptığı gibi blogu da övecek değilim. Sadece kullanışlı belli bir kayıt düzenine, tasnife daha elverişli olduğundan tercih ettim. Yarın başka bir düzlemde daha başka imkanlar keşfedersem oralarda da bu işe devam edebilirim..

2 yorum: